- inanmamak
- "to disbelieve, to discredit; not to believe in"
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
kulağına inanmamak — duyduklarının doğruluğundan şüphe etmek Kulaklarıma inanamıyordum, bu kadar narin, bu kadar nahif bir vücutta böyle bir ruh... Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıraksamak — i Bir şeyin gerçekleşmesini uzak görmek, olacağına pek inanmamak, istibat etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulak — 1. is., ğı, anat. 1) Başın her iki yanında bulunan işitme organı Kulaklarımın uğultusu içinde, söylediği lakırtıların hiçbirini duymuyordum. H. C. Yalçın 2) anat. Bu organın, sesleri toplayıp içeriye almaya yarayan dış bölümü Elleriyle… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüyasında görse hayra yormamak — hatır ve hayalinden geçirmemek, olacağına inanmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafası almamak — 1) anlayamamak, kavrayamamak 2) zihin yorgunluğu sebebiyle anlayamaz duruma gelmek 3) olabileceğine inanmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne bir bardak (soğuk) su içmek — alay (bir şeyin) o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklı almamak — 1) (birinin bir şeyi) anlayamamak, kavrayamamak 2) (birinin bir şeyi) bir şeyin olabileceğine inanmamak 3) (birinin bir şeyi) uygun bulmamak Çocuğun bu geç saatte evden izinsiz çıkıp gitmesini aklım almıyor … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklına sığmamak — 1) anlayamamak, kavrayamamak 2) olabileceğine inanmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü almamak — bir işi becerebileceğine inanmamak, yadırganmaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
AYC — Razı olmamak. * Tasdik edip inanmamak. * Menfaatlenmemek, faydalanmamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KEBAİR — (Kebire. C.) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı: Allah ı inkâr etmek. Allah a şirk koşmak. Kat iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak. Allah ın rahmetinden ümidini kesmek. Allah ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük